Burası Türkiye Cumhuriyetidir ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vardır. Bunları etnisitelerine göre ayıramazsınız, demokrasi etnik kitlelere göre olmaz, belli bir gruba tanınacak ayrıcalıklarla da olmaz. Bizim ülkemizde yaşayan Ermenisi de, Rumu da, Kürdü de, Türkü de hepsi bizim vatandaşımızdır. Avrupa ve Batı dünyasında toplum serfler, köylüler, burjuva, rahipler, asiller şeklinde bir sınıflandırmaya tabi tutulurken; Ortaçağ Avrupasının en önemli ticari kazancı, zenci ticaretinden ve köle satımından, y

İskilip doğumlu Vehbi Bey, 1914'te lise son sınıfta okurken, Harbiye'ye alınıp hızlı bir eğitimden geçirilerek yedek subay olarak orduya katıldı. Sarıkamış'ta Ruslara esir düşerek Sibirya'nın Krasnoyarsk şehrinde bulunan esir kampına gönderildi. Sekiz ay sonra Avusturyalı bir subay ile birlikte büyük maceralarla kaçtı ve binbir zorlukla Anadolu'ya geri dönüp orduya katılarak savaşmaya devam etti. Vehbi Bey'in esaret sonrası yazdığı anıları, Zonguldak Gazetesi'nin sorumlu müdürü olduğu sırada, 192

Sevgili gençler, Bu kitap doğanın korunması, denizler, göller, ormanlar ve benzeri doğal güzelliklerimiz, erozyonla mücadele, yenilenebilir enerji kaynakları, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, hava, su ve toprağın önemi, geri dönüşüm, küresel ısınmaya karşı alınabilecek tedbirler, kirliliğin önüne geçme yöntemleri gibi konularda çok faydalı bilgiler sunuyor. Derslerinize de faydalı olacağını düşündüğüm bu kitabı çevreye verdiğiniz değerin bir göstergesi olarak elinizden hiç düşürmemenizi diliyoru

Max, her hamlede kendisine daha da yaklaşmakta olan parlak metal bıçaklara bakarken, Bay Blue'nun dünya üzerindeki çocukları zombiye dönüştürecek son planını nasıl engelleyeceğini düşünüyordu. Gizli görevle şeker fabrikasında lezzet erbabı olarak çalışmak rüya gibi görünse de işin içinde Bay Blue olunca rüyalar kabusa dönüyordu. Max ve Linden, Bay Blue'yu bir kez daha alt edebilecekler miydi? Her şey için çok geç kalmış olabilirler miydi? Sahte şekerleme projesinin birer kurbanı mı olacaklardı? Yoksa bu Sü

Elinizdeki bu değerli kitap, birçok yerinde bilinçli olarak vurgulanan beyni, bedeni ve gönlü güçlü insan yetiştirme gayesinin şifrelerini ifşa etmektedir ve nihayetinde milletimize insanlığa mutluluk reçetesi sunacak özlenen nesle kavuşturma maksadıyla kaleme alınmıştır. Çok önemli bilgileri ihtiva eden kitapta, kanayan yaralarımızın belki de en önemlisi olan eğitim meselelerimize parmak basılmakta; eğitim serüvenimiz dünü, bugünü ve yarını ile irdelenmekte ve makul çözüm önerileri sıralanmaktadır. Eğitim

Kül bulutu havada girdaba dönüşürken, yeryüzü gri tonlarında bir moloz yığını edasıyla denize doğru boşalıyordu. Bize hep küresel ısınmanın dünyanın sonu anlamına gelmediği, bu tür söylentilerin fanatiklerin boş tehditleri olduğu ve değişime ihtiyacımız olmadığı söylendi. Ancak her sene daha fazla deprem, sel, kasırga ve yangın vakası yaşandı. Tabiatın her üyesi dengenin bozulduğuna işaret etti. Her sene hava sıcaklığı arttı ve buzullar eridi ama buna rağmen kimse kılını kımıldatmadı. Benim pembe evim - art

Zihinsel ve psikolojik olarak sağlıklı bir çocuk yetiştirmek isteyen anne ve babanın en önemli görevi, çocuğuyla ilgilenmek, ilgilenirken eğitmek, eğitirken sevgiye dayalı bir iletişim kurmak, çocuğuna özgüven ve merak duygusu aşılamak ve çocuğunun hayal gücünü geliştirmesine yardımcı olmaktır. Her çocuğun ilgi alanı farklıdır, kimi çocuk bazı etkinlikleri yapmada istekli olurken kimi çocuk da isteksiz ve ilgisiz kalır. Ama biz ebeveyn olarak çocuğun ilgisiz olduğu etkinliklerde merak duygusunu arttırır,

Bu kitap, çalışanların iş yaşamında her gün karşılaştıkları en sık rastlanan güçlükleri aşabilmeleri ve çözebilmelerinin ikna tekniklerini kullanmaktan geçtiğini göstermektedir. Kitap içinde yer alan her teknik, sizi ikna yeteneği güçlü, başarılı birer çalışan yapmayı hedeflemektedir. Hangi çalışan patronundan Gerçekten çok başarılısın, Çalışma biçimini çok verimli buluyorum, Yaptığın son çalışmayla harikalar başardın! Maaşına zam yapıyorum sözlerini duymak istemez ki... Siz de patronunuzdan bu sözleri duym

Yûnus ne güzel söyler: Ana rahminden geldik pazara; Bir kefen aldık, döndük mezara... İnsan, hayatın akışı içinde yaşama sevinci ile ölümden ürperiş gibi iki müthiş zıtlığın arasında çalkalanır durur. Hayat ve ölüm daimi bir akış hâlindedir. Dünyaya geldiğimiz andan itibaren öleceğimizi biliyoruz. Ölüm, en tartışmasız gerçek olarak ortada dururken, geriye kalan şeylerin ne anlamı var? Bu kitapta da çok miktarda ölümden bahseden öykü var. Çünkü, Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her

Ramazan-ı şerif ayının başladığı bir günde Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allahın rahmeti sizi kuşatır. O ayda yeryüzüne bol bol rahmet iner, günahlar af edilir, dualar kabul olur. Allah, sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allaha sevdirin... Asıl bedbaht olan da bu ayda Allahın rahmetinden nasibini alamayandır! (Et tergib) Elinizdeki Ramazan Rehber

AŞKIN EFENDİSİNE ve TARİHİN KÜSTÜĞÜ AN romanlarını da yazan Ragıp Karadayının klasik bir kıymet ifade eden bu eseri, manevi önderliğin ne demek olduğunu, bu hayatın nasıl yürüdüğünü ve sıradan hayat süren insanların da bu numunelerle nasıl huzurlu bir dünyaya kavuşabileceklerini gözler önüne sermektedir. Yaşanmış ve yaşanması mümkün olabilecek bu menkıbeler, gayet sade ve berrak bir üslupla kaleme alınmıştır. Okuyunca, bütün görüşleriniz değişecek. Dünyada ve ahirette ebedi kurtulmak isteyen herkesin ihtiya

Ölüm bile kalp kırıklığını almıyor. Kalp, kalbi kıran karşısında kaçınılmaz bir çekingenlik, yok edilemez bir ritim bozukluğuyla çarpıyor. Belki de Yüce Yaratıcının Kul hakkını affetmem, helalleşip gelin! dediği yer de tam burasıdır. İnsan gerçekten de kalp kırmakta mahirdir. Bir söz, bir davranış, bir dokunuş, bir ima Hiç ummadık bir anda ve ummadık biçimde hem de son derece derin oluyor kırılma. Ancak insan kalp kırmada mahir olduğu kadar, gönül almada da mahir Hiçbir maharet ise kırılan gönüldeki kırıl

Bu kitap, hac ve umre ibâdetlerinin; bütün şart ve rükünlerine, vâciplerine, sünnet ve müstehablarına, mendûp ve edeplerine riâyet edilerek ve yasaklarından kaçılarak yapılabilmesi için hazırlanmıştır. Hac, İslâmın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de bedenî bir ibadettir. Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her müslümana, ömründe bir defa haccetmek farzdır. Üzerine hac farz olan kimse, bu ibadeti geciktirmeden bir an önce yerine getirmelidir. Üzerine farz olduğu halde bir takım gerekçelerle

Kötü hafıza yoktur, eğitilmemiş hafıza vardır. İş, eğitim ve günlük hayatta güçlü bir hafızaya sahip olmak çok önemlidir. Profesyonel Karikatürist ve Hafıza Geliştirme Eğitmeni Bülent Oktay tarafından hazırlanan Karikatürlerle Hafıza Geliştirme ve Kolay Hatırlama Teknikleri kitabı, en kolay, en etkili ve en eğlenceli hatırlama ve hafıza geliştirme yöntemlerini karikatürlerle açıklamaktadır. Yaşınız ve mesleğiniz ne olursa olsun, bu kitapla siz de hafıza geliştirme ve hatırlamanın ne kadar kolay ve eğlencel

Dünyanın ilk Liderlik Eğitimi profesörü John Adairden bir başyapıt daha: Bir Lider Nasıl Yetişir? Liderlik felsefesinin tartışmasız bir numaralı ismi olan Adair, bu kitapla liderliğin gelişimi konusundaki bütün kayıtları yeniden düzenlemeyi amaç edinerek kökleşmiş inanışları yerle bir edip âdeta çığır açıyor. İlk iş olarak John Adair sizleri, liderliğin doğası ve onun sırlarını ele geçirme yollarını keşfedeceğiniz bir yolculuğa davet ediyor. Sonra liderlik gelişimini özetleyen yedi ana ilkeyi tek tek açık

Rus Çarlarının Korkulu Rüyası HACI MURAD; Kafkasyanın amansız istiklâl mücadelesinin önde gelen isimlerden biridir. Hacı Murad, cesaret ve kahramanlığı ile sadece Kafkasyada değil, bütün dün¬yada tanınmış bir şahsiyettir. Buna rağmen bu seçkin insan hakkındaki yazılı kaynaklar sınırlı¬ olduğu gibi bir kısmı da eksik ve yanlış malumatla doludur. Kafkas Kartalı İmam Şamil ile Kafkas Şahini Hacı Murad, atılan iftiraların aksine asla rakip değil, aynı büyük davaya gönül vermiş iki kardeştir. Tarihi gerçekl